Şeytani bir büyücü arzusuna yenik düşer ve gökdelen kadar uzun bacaklı sarışın bir canavar doğurur. Bu sıradan bir teslimat değil, arzu ve korku uçurumuna bir iniştir.
Cehennemin derinliklerinde, şeytani bir büyücü doğum sancılarına yenik düşer. Vücudu, saf kötü niyetli bir yaratık olan canavar bir yavruyu teslim ederken acı içinde sarsılır. Yenidoğanların ilk eylemi, kendi göbek kordonu olan, ilkel vahşetinin bir kanıtı olan vahşice hareket etmektir. Doğuştan harcanan ve yorgun olan şeytanlık, yumurtlamasına durmasını ve yürümesini emreder. Yaratık itaat eder, bacakları istikrarsız ama korkunçtur. Şeytani bir kokuya sahip şeytanlık, kendi güzel bacaklarının hediyesini, günahkar cazibesinin bir mirasını ona bahşeder. Sahne, anne şefkatinin korkunç bir gösterisiyle sonuçlanır, şeytanlık yenidoğanlarının yüzünü nazikçe okşar, dünyalarının acımasız gerçekliğine keskin bir tezattır. Bu şeytani soy hikayesi, lanetli alemdeki çıplak, filtresiz üreme gücünün bir kanıtı.